RSS

2.doğumgünümüz...

18 günlük kısa:)) bir aradan sonra yine burdayım.kendimi öyle yorgun hissediyorum ki canım hiçbirşey yazmak istemedi bu aralar.sabah işe git akşam eve gel,evin işleri bitmiyor zaten, yatana kadar da damla'nın peşinde dolaş.onu uyuturken kendim de yanında uyuyakalıyorum artık.kendimle ilgili hiçbirşeye vakit ayıramıyorum, zaman kalırsa da dinlenmek istiyorum zaten.Allah kısmet ederse Ağustosta tatil planlarımız var.iple çekiyorum inanın.bu kısa yorumdan sonra gelelim damlaya.....







doğumgünümüzü kutladık.evde kendimiz ve yakın arkadaşlarımızla beraberdik.güzel geçti.damla o gün öğlen uykusunu pek iyi uyumasa da akşam doğumgününde pek keyifliydi.kuzucuk iyice dillendi artık.derdini çok güzel anlatıyor.hem de fazlasıyla! o tatlı dilleriyle konuştukça daha bir şekerleşiyorlar.fakat daha bir inatçı,daha bir edepsiz:) oldu sanki.istediğini yaptırrmak için bazen öyle bir tutturuyor ki ağlama nöbetleri geçiriyor.bağırması çağırması daha bir arttı.bunlar 2 yaşın normal seyri fakat bazen sanki sınırları ve sabrımı zorluyor sanki.benim kızdığımı anlayınca da gelip beni öpücüklere boğuyor. gel de bu öpücüklere dayan.şimdiden beni kulllanmaya başladı cadı.tam bir arkadaş canlısı.arkadaşları artık eve kadar geliyorlar.balkona çıkıp onları isimleriyle çağırıyor.tabi hepsi kendinden büyük.biz artık yetemiyoruz fıstığa.gün içinde enerji sarfedip yorulduğu için akşamları daha erken geliyor artık uykusu.erken dediğim 22.30! yemek yedirmek bazen işkenceye dönüşüyor.bazen de gayet güzel yiyor.süt içirmeye nasıl alıştıracağım bilmiyorum.sevmiyor.ama ayrana hayır demiyor lıkır lıkır içiyor.meyveyle aramız iyi çok şükür.inşallah ilerki yaşlarında da meyveden sebzeden kopmaz.şimdilik bizden böyle.haaa bu arada sevgili seyhancığım ( http://bizimikizlerimizingunlugu.blogspot.com./ )beni sobelemiş.sobene bir sonraki postta cevap vereceğim arkadaşım.herkese sevgiler...





canım kızım mutlu ,umutlu,sağlık,başarı ve barış dolu yarınlar diliyoruz sana..doğum günün kutlu,yeni yaşın hayırlı olsun...seni çok seviyoruz... ANNEN ve BABAN...






haberler...haberler...haberler...

merhaba herkese.uzun zaman oldu yazmayalı.iş güç koşturmaca vakitsizlik yorgunluk....sebebi bunlar işte. ama yine de ara ara girip bizden eksik etmediğiniz o güzel yorumlarınızı okudum . ara ara da bloglarınıza uğradım kimde ne haberler var diye.yorum bırakmaya çalıştım.bırakamadığım olmuşsa da ne olur kusuruma bakmayın.ama emin olun herkesi ziyaret ediyorum elimden geldiğince.bu kısa açıklamadan sonra gelelim bize.gayet iyiyiz Allaha şükür.Damla hanım tam bir sokak kedisi oldu.eve gelmek istemiyor.uyku ve yemek harici hep dışarı çıkmak istiyor.kaydırağa gitmek istiyor,kaykay diye tutturuyor.gündüz annem çıkarıyor akşam eve gelince de ben.hava çok sıcak olunca fenerbahçe orduevinin tam karşısında olduğumuz için oradaki çocuk oyun salonuna gidiyoruz.kapalı alan ama düşüp bir yerini kanatma,incitme gibi durumlar açısından daha güvenli.hem orada da kaydırak var.havuz sezonunu açamadık daha.havalara pek güvenemedim.üşütmekten korktum.ama yakında başlarız heralde.haaaa bu arada doğum günümüze birkaç gün kaldı.onun hazırlıkları var.hazırlık derken çok kapsamlı birşey olmayacak zaten.kapsamlı organizasyonlar için daha çok küçük.kendi aramızda,kendi çapımızda birşey yapacağız.doğum günü için kuzucuğuma tütü yaptırıyorum.hani balerinlerin giydiği kostüm var ya o işte.pazartesi günü alacağım inşallah.bir de ayrıca şu gittigidiyor.com sitesinde çok güzel ve orjinal elbiseler buluyorum.ordan da aldım bir tane.amerikan markasıymış(rare edition).ben marka için değil ama beğendiğim için aldım.doğum gününde onu da giydireceğim inşallah.süslemeleri,balonları alma işini pazartesi gününe bıraktım.parti paketi diye bir mağaza var oradan alacağım.işte şimdilik böyle hazırlıklar.ayrıca birşey daha paylaşmak istiyorum sizlerle.internet sitemiz aracılığıyla birçok kalp hastası yavrumuzun ebeveynleri bizimle irtibat kuruyor.blog olayına başlarken ki amacımdan biri de buydu aslında.onlarla birşeyler paylaşabilmek,elimizden geldiği kadarıyla yardımcı ve yanlarında olabilmek,bilgi alışverişinde bulunabilmek.çünkü biz damlanın hastalığını öğrenmemizden ameliyatına kadar geçen süreçte, internette, benzer şeyleri yaşamış veya yaşayan,kafamdaki sorulara bir nebze de olsa yanıt verebilecek insanlar bulamadık.neyse kısa keseyim, bize internet yoluyla ulaşan insanlardan biri de , 9 aylık kürşat efe bebeğin annesi zeynep'ti.ve bebişleri 12/06/2008 perşembe günü çok başarılı bir operasyon geçirdi. bizim ameliyatımızın yapıldığı medicana hastanesinde ve de bizim için çok değerli ve çok özel bir insan Prof.Dr.M.Salih BİLAL hocamız ve ekibi gerçekleştirdi bu ameliyatı.ve şükürler olsun şu an çok iyi efe bebek ve daha da iyi olacak inşallah.Rabbim bütün hastalara şifa yakınlarına da güç versin.şimdilik bizden haberler böyle.hepinizi öpüyorum.sağlıcakla kalın....






çok artistiz çoookkk...


çok masum bakmış...

çırpı bacaklı kızım...


fenerbahçe parkında yürüyüş...


kazlar ve damla...(ben ördek sanmıştım.kazmış meğerse:) )


kaymaya doyamıyor...

geleceğin piyanisti...


babası ve kızı... (canlarım...)


birşeyler anlatıyor....


arkadaşlarından biri...(hepsi kendinden büyük...)




ilk bisikletimiz....(aldık sonunda)


ablam,ben ve damla...(damla'ya doğduğu zaman hediye olarak gelen ve de pek sevmediğim ve giydirmediğim bu etek geçen gün elime geçti.evin içinde giysin dedim ve giydirdim.damla " gelin oldum "diyerek sevindirik oldu.nerden öğrenmişse gelin olmayı...


bahsettiğim oyun salonu..damla ve kuzen engin...


bu fotoğrafta sanki yaşından büyük çıkmış...




bu kız sizce ne yapıyor...?


değişik kayma teknikleri öğrendik...






Picture Captions



postu yayınladım bir de baktım babalar günü güme gitmiş.şaka tabi güme gitmedi de unutmuşum blogda kutlamayı.tekrar girip güncelledim...

geç kalan yazı...

hani bir ara diyordum ya bu aralar bloglara giremiyorum,yorum yazamıyorum,blogumu güncelleyemiyorum diye.işte bunun sebebi 1 mayısta yaşadığımız daha doğrusu annemin yaşadığı tatsız olay.araya anneler günü girince yazmak şimdiye kaldı.1 mayıs günü ben ve suat işte iken annem ve babam damlayı biraz gezdirelim diye caddebostan sahiline gitmişler.bayağı bir gezdikten ve güzel resimler çektikten sonra dönerlerken yürüyüş yolunda babam damlanın arabasını sürüyormuş annem de yanlarında 1-2 adım geriden yürürken damla anneannesini göremeyip arabasından geriye doğru bakıyor annem de o sarkmasın diye ben burdayım yavrum diye damlaya doğru eğilirken kendini yüzükoyun yerde buluyor.çevredeki herkes başlarına toplanıyor annemi yerden kaldırmıyorlar hemen.güneş gözlüğünün ortası iki kaşının arasını yarıyor.bayağı bir kan boşalmış mendil yetiştirememişler.dişi dudağını yarmış,yüzünün bilumum yerlerinde yaralanmalar olmuş.sağ eli morarmış ve şişmiş..damla da korktuğu için anneannesinin kucağına çıkmak için basbas bağırıyor annem de o halde iken kıyamayıp kucağına alıyor ve eve dönüyorlar.akşam iş dönüşü eve geldik bir de ne görelim annem bu durumda.bize haber vermemişler telaşlanmayalım diye.eee kızdık tabi.eli bayağı bir morarıp ağrıdığı için suat,babamla birlikte hastaneye götürdüler annemi.ben de damlayla evde kaldım.ve sonuç başparmakta kırık.hemen alçıya almışlar ve eve geldiler.birkaç gün annemin yüzü ve özellikle burnu bayağı bir şişti, gözlerinin kenarları morardı.
canım annem yüzü gözü şiş dolaştı evde.damla da anneannesine yüzünü buruşturarak bakıp düştü uf oldu uf oldu deyip durdu.buna da şükür diyoruz neyse ki ucuz atlattık.daha da kötü olabilirdi.geçen hafta alçısı çıktı şimdi parmaklıkla dolaşıyor.sürekli tükettiği süt,yoğurt ve peynirin semeresini böylece almış oldu.bu yaşına rağmen kemik yapısı bayağı bir sağlammış maşallah.ve şimdi çok çok iyi.ama bizi gerçekten çok korkuttu.yani anlayacağınız 1 mayıs bize pek hayırlı gelmedi.ama yine de buna da şükür....bu açıklamadan sonra ne zamandır eklemek istediğim resimleri de koyayım bari.sağlıcakla kalın...



gece yatmadan önce giydirdiğim tulumu çıkartmaya çalışıyor.sonunda başardı da..

caddebostan sahilinde geziyoruz...

artık çantamız da var...

doğum günüm..

annemin şanssız günü.bu resimlerden sonra olay gerçekleşmiş..





sağ elimiz alçılı....


kurabiye kavanozumuz...


gelincikler ve anneanne torun...


kuzucuk...

kozyatağı carrefour daki oyuncaklar....

artık büyüdük de bebeğimizi gezdiriyoruz...

kumandalara el koydu...

kuzen Engin (ablamın oğlu) bize gelince Damla coşuyor...

fenerbahçe parkındaki çocuk bahçesinin kaydırağı.salıncaktan çok kaymayı seviyor...

anneyim...


hamile olduğumu öğrenmemle başlayan mutluluğumuz sana kavuştuğumuz günkü heyecan, coşku, şaşkınlık, şefkat ve tanımlayamadığım karmaşık duygularla doruğa ulaştı.hayata merhaba deyişinin 5.gününde aldığımız haber herşeyi ,yaşamımızı altüst etmişti bu minik bedene bu hastalığı yakıştıramamıştık.sonrasında hastane süreci, tahliller,tetkikler.bakmaya kıyamadığım öpmeye doyamadığım senden, kuzumdan her kan alışlarında attığın çığlıklar içimi yakar kavurur,yalvaran gözlerimle ne olur yeter artık diye bakardım hemşire ablalarına.bu ve bunun gibi bir sürü şey yaşadık seninle anneciğim.senin ailemize katılmanla çok mutlu olmuştuk fakat ameliyatından sonra tamamen iyileşip toparlanana kadar belki de doya doya yaşayamadık,anlayamadık bazı şeyleri.hep tedirginlik,hep yorulmaman için gösterdiğimiz çaba,hep hastane,hep doktor,hep.....hep.... neyseki bu hepler bitti,yaşadığın o acıları inşallah büyüdüğünde hatırlamayacaksın.ama şunu bil ki sen bu süreçte hep güçlüydün,bizden bile daha güçlüydün.yoksa nasıl dururdun bensiz yoğun bakım odasında,yoksa nasıl dayanırdın o acılara...artık herşey bitti kuzucuğum; artık seni doya doya gıdıklıyorum o şen kahkahalarını duymak için, evin içinde koşturuyoruz artık çömelmiyorsun çünkü, banyo yaptırırken korkmuyorum nefessiz kalıp moraracaksın diye, artık rahatız, artık rahatsın kuzucuğum.ve sen iyi ki benimsin, iyi ki senin annenim.seninle şu zamana kadar çok şey yaşadık, çok şey tecrübe ettik. .inşallah bundan sonra akıttığın ve akıttığımız gözyaşları hep mutluluk için olur ve inşallah gelecek bize güzel günler getirir.Allahıma şükrediyorum bana anneliği senin gibi bir kuzucukla tattırdığı için.seni çok seviyorum yavrum...


ayrıca ara ara atışsak da benim için çok değerli ,hakkını asla ödeyemeyeceğim canım annemin anneler gününü kutladım ama bir de buradan kutlayayım dedim:))


ve tabi ki hepsi birbirinden değerli bütün blog arkadaşlarımın ve bütün annelerin, anne adaylarının, her ne şekilde olursa olsun yüreğinde annelik sevgisini hisseden her kadının geçmiş ( çok da geçmiş değil 1 gün oldu daha:) ) anneler gününü kutluyorum.Allah hepimize güzel günler görmeyi nasip etsin..SEVGİLER....

MİM'LENDİM...

sevgili zuzuların annesi beni mimlemiş.yazmak için biraz geç kaldım sanırım ne olur kusuruma bakmayın.bu aralar kimsenin blogunu ziyaret edemedim.sadece kendi blogumdaki benim için çok değerli mesajlarınızı okuyup cevapladım sadece o kadar.bunun sebebini bir sonraki postta yazacağım.eveeett konu yakınlarımız ve akrabalarımız dışında bizi etkileyen 3 kadın.

Aşkın Nur Yengi; eşimle tanıştığımız ve yeni yeni çıkmaya başladığımız dönem 92 YILINDA ilk albümü Hesap Ver ile başlayan ve Sıramı Bekliyorum, Kara Çiçeğim,Sevgiliye,Haberci,Aşk Kazası ile devam eden albüm yolculuğunda kendisini hiç yanlız bırakmadım:) Hesap Ver albümündeki parçaları hala büyük bir keyifle dinlerim.beni eskiye çooookkk eskiye götürür.


Ayşe KULİN; Adı Aylin, Babama,Bir Gün,Bir Tatlı Huzur, Bir Varmış Yokmuş, Füreya, Kardelenler, Köprü, Sevdalinka, "Veda"Esir Şehirde Bir Konak ve yazamadığım diğerleri... şimdiye kadar çıkan her kitabından keyif aldığım,sıkılmadan okuduğum, ustalıkla işlediği,akıcı,insanı içine alan bir üslubu olduğu için beni hiç sıkmayan ve vakitsizlik nedeniyle kitap okumaya zamanım olmadığı halde sırf onun kitabını okuyabilmek için fırsat yarattığım bir yazar.onu çok seviyorum..


Edith Piaf; çocukluğundan itibaren karşılaştığı acılar, hastalıkları, bağımlılıkları, evlilikleri ve buğulu sesiyle Fransa'ya bir dönem damgasını vurmuş 1.47 cm.'lik bu kaldırım serçesinin ,bu küçük kadının daha 48 yaşındayken sona eren acılarla dolu yaşamı ve Fransızca bilmememe rağmen içime işleyen sesi beni çok etkilemiştir.o gerçek bir sanatçıdır.

ben de eğer kabul ederse http://sudembusem.blogspot.com. u yani sevgili ikizlerin annesini mim'liyorum...

biz geldiiiikkkk....

poz amacıyla değil, biberi gerçekten çok seviyor...
uykudan kalkıp mutfağa geldi ve böyle yemeye başladı...
bebeğini gezdiriyor ama biberden de vazgeçmiyor...
bu oyuncağı Ankaradan aldık.müzikli tren.seyretmesi çok zevkli... dönüşte sürekli uyudu kuzucuğum....
eveeet.... biz geldik.hem de geçen perşembe(17.04.2007) geldik.ve nihayet bugün pc'min başına oturma fırsatı buldum.neden bu kadar geç kaldım.çünkü geldikten sonra ,valizleri boşaltma,çamaşırları yıkama,ütü,temizlik falan filan ve işe başlama telaşı ve bu nedenle yapılan alışveriş; ben işe başlayınca nasıl olacak ,damla anneanneyle kalacak mı,düzeni bozulacak tabi ama beni arayacak mı,üzülecek mi,uykusu,yemesi içmesi nasıl olacak derken anneanne ve dedenin gelişi,vs.vs. yani kısacası bayağı bir telaşlı ve düşünceli idik günlerdir.bu yüzden de bir türlü fırsat bulup birşeyler yazamadım.herneyse Ankara seyahatimiz çok güzel geçti.yolda hiçbir sıkıntı yaşamadık.Damla araba koltuğuna alışıyor sanırım(bu arada belirtmeden geçemeyeceğim.araba koltuğu almadan önce çok araştırmıştım. güvenlik,konfor,rahatlık, fonksiyonellik açısından ve britax römer de karar kılmıştık.birkaç gün içinde gidip alacaktık ve tam da o dönem bir arkadaşımız bize kraft marka araba koltuğu hediye etti.bu markayı aklımdan bile geçirmemiştim fakat kullanınca gayet memnun kaldık.ilk başlarda oturmak istemeyip ağlıyordu ama dediğim gibi artık alışıyor).neysee....damla Ankara'da bol bol babaanne,dede ve de halasıyla haşır neşir oldu.çok mutluydu.ilgi ve alaka nedeniyle azıcık da şımardı.orada hava çok sıcaktı.yanımızda götürdüğümüz kışlık giyeceklere hiç dokunmadık.bol bol gezdik. gittiğimize değdi doğrusu.sağ salim gidip döndük Allaha şükür.ve nihayet ayın 22'sinde işe tekrar başladım.Damla'dan ayrılmak çok zor geldi.ilk gün kuzucuğum evde terliklerimi eline alıp annee annee diye ağlamış.akşam eve gelip bunu duyunca ben de ağladım.bu nedenle artık terliklerimi ortadan kaldırıyorum.yeme-içme ve uykusunda ilk 2 gün sıkıntı oldu ama sanırım yavaş yavaş alışıyor gibi benim yokluğuma.umarım daha büyük sıkıntılar yaşamayız.bu arada öksürük tekrar başladı.geceleri çok rahatsız ediyor kuzumu.ama bugün daha iyi sanki.fakat şimdi de benim bademciklerde yanma başladı.hemen ilaca başladım.sanırım bu aralar herkes bu dertten muzdarip.eee havaların durumuna baksanıza kış tekrar geldi sanki.bir öyle bir böyle.tam hastalanma zamanı.şimdilik bizden haberler böyle.daha çok şey yazacaktım ama kendimi bitkin hissediyorum ve başım çok ağrıyor,boğazım yanıyor.bu yüzden şimdilik bana müsaade... (NOT:dün yani 25 nisan doğumgünümdü, herkes dışarı çıkıp kutlayın dedi ama biz damlamızı evde bırakmaya kıyamadık.zaten birkaç gündür akşama kadar hasretini çekiyorum yavrumun.o nedenle adet yerini bulsun diye sadece bir pastayla evde geçiştirdik.pastayı bile istemedim ama eşimin ısrarı ve damlanın da mumlardan falan hoşlanacağını düşünerek kabul ettim.eski enerjim yok sanırım.eveeet..cahit sıtkı tarancının dediği gibi " yaş otuzbeş ! yolun yarısı eder, dante gibi ortasındayız ömrün " ..... )

Ankara'ya gidiyoruz...

biz kısmetse bugün öğlen ankaraya doğru yola çıkıyoruz.aklımıza esti gidiyoruz.ben yakında işe başlayacağım için fırsat bu fırsat dedim ve suat ı da ikna ederek izin almasını sağladım.amaç damlayı babaannesine,dedesine ve halasına götürmek.çarşambaya kadar Ankaradayız sanırım.görüşmek üzere.hoşcakalın....

doktor kontrolümüz...

1 günlüğüne kurduğumuz oyun çadırı (hem büyük hem de 1 günde hemen sıkıldı)...
bu pozu kendisi verdi..


Hem minik kalbimize hem de kuzumun 2 gündür hırıltılı nefes alması ve öksürüğüyle ilgili muayene için GATA'ya damla'yı takip eden doktorumuza gittik ve gayet iyi haberler aldık Allah'ıma şükür. damla eko cihazını görünce başladı bağırmaya.sedyeye yatmıyor bir türlü. zaptetmek ne mümkün .neyse doktor abimiz(abi diyoruz çünkü eşim de bir GATA'lı) Damlayı kucağımda oturur pozisyonda muayene etmeye çalıştı.kuzucuğum bağırsa da çağırsa da baktı ki çare yok bu iş illaki olacak biraz daha sakinleşti ve hafif mızlamalarla ve bittiiii bittttiii nidalarıyla kalbimizin ekosu bitti.sonuç gayet iyi.sonra ciğerlerimiz dinlendi bademciklerimize bakıldı.viral ve hafif bir üst solunum yolu enfeksiyonu geçiriyormuş kuzum.6 aydır kan sulandırıcı olarak kullandığımız babyprin 1 haftalığına verilmeyecek, öksürük şurubu verilmeyecek(içindeki bir maddeden dolayı (fenilefrin)aritmiye neden olabiliyormuş ve damla da bu ihtimal daha fazla olduğundan bu riski gözardı edemeyiz.)sadece ateş ağrı falan olursa parasetamol içeren ilaç vermemizi söyledi doktorumuz ve ayrıca da odasında nemlendirme için soğuk buhar tavsiye etti.hastaneden ayrıldık ve ne zamandır almak isteyip de alamadığım ve şimdi ihtiyaç olan hava nemlendirme cihazını almak için nautilus alışveriş merkezinin yolunu tuttuk.carrefoura girdik.bir sürü çeşit var ama aklımıza yatan birşey olmadı.sonra boynere girdik.damlanın da uykusu geldiği için alelacele bir markanın -fakir'in toti model hava nemlendiricisi- (bloglarda marka verebiliyor muyuz bilmiyordum-veriliyormuş) cihazını aldık.eve gelip kurdum.birkaç saat sonra bir de baktım ki cihaz, çalışırken üstüne koyduğum şifonyeri su içinde bırakmış.eşimi arayıp durumu anlattım."zaten düzgün birşey bizi bulmaz ki" gibi yorumlar yaptı(elektrikli aletlerde pek şanslı değiliz de). eve gelirken başka bildik bir markanın-tefal'in- nemlendirme cihazını alıp gelmiş.kurduk.sessiz, güzel ,yanında nem ölçeri de var odadaki nem seviyesini öğreniyoruz,hoşumuza gitti şimdilik! umarım hem damlanın öksürüğüne hem de çatlamış dudaklarına iyi gelir bu alet.diğer cihazı iade edeceğiz tabi.ben bu yazıyı damlayı gece uykusuna yatırıp yazmaya başlamıştım.damla bu arada öksürükle uyandı.yanına gittim.başladı kusmaya.hem öksürdü hem de arada ayy ayy serzenişleriyle :( kustu kuzum.üstünü başını yatağını temizledik hemen tekrar uyudu .ben de boğuk nefes alış verişlerini dinleyerek yanında yattım sabaha kadar.bugün burnu da akmaya başladı ama keyfi iyi enerjisi yerinde ateşi de yok allaha şükür.yazımı da damla öğle uykusundayken tamamladım.şimdilik bizden haberler böyle...sağlıcakla kalın...

11'i göremedik:(

ameliyat sonrası hastaneden çıkış resmi;
bu resim de şimdiki hali.bayağı bir toparladı kuzucuğum:)))

damlacığım ameliyat dönemi verdiği kiloları da yerine koyup üstüne de aldı şükürler olsun.fakat hala 11 kg.'ı göremedik.10.9 kg.'dayız.gerçi kilo çok da önemli değil.sağlığı yerinde olsun yeter.önümüzdeki hafta doktor kontrolümüz var.inşallah iyi haberler alırız.Damla büyüdükçe yemek alışkanlığı da değişecek gibi görünüyor.şimdiden mızlanmalara başladı.umarım çok büyük problemler yaşamayız ilerki dönemlerde.önce onu yedirip sonra bizimle yemek masasına alıyorum.masada da birkaç birşey yiyor.sabahları yumurtayı çok seviyor.ben de haşlayıp bir kasede peynir,çekilmiş ceviz ve fındık,birkaç bebe bisküvisi ve biraz da milupanın sabah kahvaltı mamalarından katarak veriyorum.bunları tek tek versem (yumurta hariç tabi) asla yediremem.sonrasında kahvaltı masasında zeytin,domates,salatalık yeme faslımız başlıyor.ben allah korusun damlanın boğazına birşey kaçma konusunda çok pipirikli olduğum için doğal olarak çekirdeğini çıkarıp öyle veriyordum zeytini.fakat birgün temizlik için eve gelen ablamız eline vermiş baktım ki damla da yemiş çekirdeğini bana uzatıyor.ben o kadar rahat olamadığım için şu an benim denetimimde elinde yiyor .fakat kızım da alıştı annesinin pipirikli hallerine ki aman!damla! dediğim an ağzında ne varsa dışarı atıyor yavrum.eveeett..kahvaltı faslından sonra hergün mutlaka 1 yemek kaşığı kadar pekmez içiriyorum.uykuya yatmadan önce de mutlaka yoğurt ve meyve püresi.buna hayır demiyor allahtan.uykudan kalkınca da sebze yemeğimiz var.akşamları çorba,makarna,et ya da tavuk tabi hangisinden yerse.ete ve tavuğa bir de makarnaya hayır demiyoruz.şimdilik böyle gidiyor.fakat ben işe başlayınca(20 gün falan kaldı) anneannesiyle ne yapacak bakalım.bana kötü alıştı.başkasının elinden asla yemek istemiyor.şimdiden kara kara düşünüyorum.çok zorlanacağız gibi geliyor ama ne yapalım buna da alışacağız inşallah.yeter ki Allahım dermansız dert vermesin ...

BU ARADA 2 YAŞ İÇİN ÖRNEK MENÜ NASIL OLMALIYMIŞ.BUYRUN BAKALIM;

Dr. Alper Soysal Sabah'ın tavsiyesi ; 1 çay bardağı süt veya meyva suyu (taze sıkılmış), • 1 kibrit kutusu peynir veya 1 yumurta • 1 tatlı kaşığı yağ veya 5 adet çekirdeği çıkarılmış zeytin, • 2-3 tatlı kaşığı bal, reçel veya pekmez, • 2 orta dilim ekmek • 1 domates.Ara • 1 porsiyon meyveÖğle • 1 köfte kadar haşlama veya ızgara et, tavuk, balık veya sebzeli köfte, kıymalı kabak dolması, kuru baklagil yemekleri, 4 yemek kaşığı sebze yemeği, • 3-4 yemek kaşığı pilav veya makarna, • 1 çay bardağı yoğurt veya süt.İkindi • 1 çay bardağı meyve suyu veya süt, 4-5 adet bisküvi veya 1 dilim ekmekAkşam: • 1 kase çorba ( mercimek, tarhana, yayla v.b) • 4 yemek kaşığı sebze yemeği • 1 çay bardağı yoğurt • 2 dilim ekmek veya 3-4 yemek kaşığı pilav veya makarna, patates püresi ...

(KAYNAK: cocugumvar.com.)

FENERBAHÇE...


Dün Fenerbahçe'de gördüm
İri bir zümrüt içindeydi bahar...
Bir mücevherde yalan bir cennet
Görünür;
Çağlayanlar dökülür yüksekten.
Çeşmelerden su akar rengârenk...
Göğe ser çekmiş ağaçlar yücelir.
Bu mücevherde fakat
Vatanın en gerçek
En sevilmiş ve gezilmiş yeri var;
Üç taraftan denizin sardığı yer.

Bu büyük zümrütte
Varsa her aşkın uzun hâtırası,
Varsa her sevgili, her sevdâlı,
Varsa engin geceler, gündüzler,
Bu derin zümrütte
Biz de cânanla beraber varız...


YAHYA KEMAL BEYATLI



Fenerbahçe Parkı'nın girişinde sizi bu şiir karşılar.ne güzel yazmış değil mi şair....Neyse...biz de Damla ben ve ablam Hülya'yla birlikte Fenerbahçe Parkındaydık..hava biraz serinceydi akşamüstü olduğu için ama yine de çok güzeldi ortam..Damla'cığım teyzesi(yani oyun arkadaşı:) ) bize geldiği zaman coşuyor kabına sığmıyor ve biz de soluğu dışarda alıyoruz.Damla'yı arabasına bindiriyorum ama gideceğimiz yere vardığımızda durmak ne mümkün asagıya!asagıya! diye arabasından inmek istediğini kendi dilince anlatıp iniyor ve sonrası hep yürüme hep koşturma..hızına yetişmek mümkün değil...çocuklar bu enerjilerini nerden buluyorlar inanın aklım almıyor..herneyse o günkü park gezimiz çok keyifliydi...manzaraya ise doyamadık...








Hocam ...siz...çok özelsiniz ...

Picture Captions
PROF.DR.MEHMET SALİH BİLAL