FENERBAHÇE...

Dün Fenerbahçe'de gördüm
İri bir zümrüt içindeydi bahar...
Bir mücevherde yalan bir cennet
Görünür;
Çağlayanlar dökülür yüksekten.
Çeşmelerden su akar rengârenk...
Göğe ser çekmiş ağaçlar yücelir.
Bu mücevherde fakat
Vatanın en gerçek
En sevilmiş ve gezilmiş yeri var;
Üç taraftan denizin sardığı yer.

Bu büyük zümrütte
Varsa her aşkın uzun hâtırası,
Varsa her sevgili, her sevdâlı,
Varsa engin geceler, gündüzler,
Bu derin zümrütte
Biz de cânanla beraber varız...

YAHYA KEMAL BEYATLI



Fenerbahçe Parkı'nın girişinde sizi bu şiir karşılar.ne güzel yazmış değil mi şair....Neyse...biz de Damla ben ve ablam Hülya'yla birlikte Fenerbahçe Parkındaydık..hava biraz serinceydi akşamüstü olduğu için ama yine de çok güzeldi ortam..Damla'cığım teyzesi(yani oyun arkadaşı:) ) bize geldiği zaman coşuyor kabına sığmıyor ve biz de soluğu dışarda alıyoruz.Damla'yı arabasına bindiriyorum ama gideceğimiz yere vardığımızda durmak ne mümkün asagıya!asagıya! diye arabasından inmek istediğini kendi dilince anlatıp iniyor ve sonrası hep yürüme hep koşturma..hızına yetişmek mümkün değil...çocuklar bu enerjilerini nerden buluyorlar inanın aklım almıyor..herneyse o günkü park gezimiz çok keyifliydi...manzaraya ise doyamadık...

bahar geldi sankiii...

birkaç gündür havalar çok güzel.biz de baktık hava günlük güneşlik soluğu caddebostan sahilinde aldık.hem güneşlenelim hem hava alalım dedik.damla hanım suyu öyle çok seviyor ki engellemesem denize atlayacak kuzucuğum...
arkadaki martıya dikkat!...
kedicikle sohbet ediyoruz...

damla tam bir arkadaş,kardeş,abi,abla delisi.nerde görse koşup peşine takılıyor.çok sıcakkanlı yani.ama bu durumda onun da peşinden koşturup yorulan ben oluyorum.o gün çok arkadaş edindik ama fotoğraflayamadım bir türlü.neyse kısmet ilerki günlere inşallah....

bu oyuncağa pek fazla ilgisi yok.sadece ara ara çıkıp bir iki sallanıyor ve tekrar iniyor.pek hoşlanmadı gibi.işte bu fotoda oyuncağa çıktığı nadir anlardan biri...(uykusu gelmiş fıstığımın)





kuzucuğuma poz ver deyince böyle poz veriyor.nereden öğrendi bilmem ki.oturduğu koltuğun da bir hikayesi var ama burda anlatmayayım. koltuğa göre şekil almak zorunda kalıyor yavrum.yani çok kullanışsız çıktı bize göre...


damlacığımın kitaplarla arası çok iyi.daha şimdiden bir kütüphane oluşturacak kadar çok kitabı var:)) umarım bu ilgisi büyüyünce de devam eder....

bir aile dostumuzun evindeyiz.kuzucuğum o gece hatice tayzesiyle öylesine coştu ki bu görüntüler o gecenin kanıtıdır.gece 02.00 ye kadar ayaktaydı ve pek birşey de yemedi maalesef ama o kadar keyifliydi ki ben de pek üstüne düşmedim o gece...hem o hem biz çok eğlendik...